Kursk’ta Altı Gün

Ukrayna’nın Rusya topraklarına başlattığı operasyonun üzerinden tam 6 gün geçti. Peki, Ukrayna bu 6 günlük kısa süreçte neler yaptı? Gerçekten bir başarı elde edebildi mi? Bölgede kalıcı olabilecek mi? Ve en önemli soru, Rusya’nın cevabı ne olacak? Bu kısa yazımda bu sorulara cevap bulmayı hedefliyorum.

Altı Günlük Süreç

Ukrayna, 6 Ağustos’ta başlattığı Kursk operasyonuyla kimsenin, hatta Ukrayna personelinin büyük bir kısmının bile beklemediği bir hamle yaptı. Gerçekten uzun süre boyunca üzerine kafa yorularak yapıldığı gün geçtikçe anlaşılan bu operasyonun amacı, Rusya’nın dikkatini dağıtan bir vur-kaç operasyonundan çok daha fazlası olduğu aşikar. Ukrayna, gün geçtikçe ele geçirdiği bölgelerde hava savunma ve elektronik harp sistemleri kurup mevziler hazırlıyor. Sıradan bir operasyon olmaktan çok uzak.

Altı günlük süreçte Ukrayna, yaklaşık 561 km² toprak ele geçirdi. Bu alanın büyük kısmını çok hızlı bir şekilde ele geçiren Ukrayna, geçtiğimiz iki güne kadar çok az direnişle karşılaştı. Hatta Kursk bölgesindeki Rusya karşıtı partizan gruplar, Ukrayna güçlerine yardımlarda bulundu. Kadirovcu Akhmat Tugayı, üniforma ve silahlarını ormanlık alana saklayıp kaçtı. Ukrayna güçlerine teslim olan bir Rus asker, Akhmat Tugayı askerlerinin Ukrayna birlikleri geldiğinde kaçtığını ve bunun sebebinin “Çeçenlerin” asla teslim olmamaları gerektiği olduğunu belirtti. Onurlu bir hareket…

Ukrayna ordusu, operasyona başladıkları gün itibarıyla hızlı bir şekilde R200 karayolu üzerinden Kursk bölgesinin içlerine doğru ilerledi. İlerleyişi gerçekleştiren mekanize birliklerin arkasından gelen askerler, bölgede kalıcılığı sağlamak için gerekli adımları attı. Aşağıda gördüğünüz haritayı 11 Ağustos gecesi hazırladık, yani beşinci günün sonunda. Evet, operasyonun altıncı gününde haritanın görünüşü bu şekilde. “Ukrayna gerçekten bir başarı elde edebildi mi?” sorusunun cevabını bu haritaya bakarak alabilirsiniz.

Ukrayna’nın Kursk Bölgesinde Kalıcı Olabilme İhtimali

Bu yazımda ve operasyonun ilk günlerinde paylaştığım bilgilere dayanarak, Ukrayna’nın bu bölgede kalıcı olabilmek için elinden gelen her imkanı kullandığını gözlemliyorum. Öncü birliklerin peşi sıra bölgeye HSS ve EH sistemlerinin yerleşmesi, hazırlanan mevziler ve sürekli olarak Ukrayna’dan Kursk içine gelen takviye birlikler, bu gözlemimin güçlü bir kanıtıdır. Elbette bu gözlem, Ukrayna tarafına bakılarak yapıldı. Peki, Rus tarafına bakarsak Kursk bölgesindeki bu “işgalciler” kalıcı olacak mı? Elbette! Geçen altı günün sonucunda tek bir başarılı ilerleme veya karşı atak gerçekleştiremeyen Rus ordusu, topraklarındaki bu düşmana karşı adeta eli kolu bağlı oturdu. Çeşitli bölgelerde Ukrayna ordusuyla girilen çatışmalarda ya üstünlük sağlanamıyor ya da geri çekilmek zorunda kalınıyor. Ukrayna’nın HSS’leri oldukça aktif şekilde kullanmasının sonucu olarak, Rusya kendi topraklarında Ukrayna’ya karşı hava üstünlüğü sağlayamadı. Tüm bu bilgilerin ışığında, şimdilik Ukrayna’nın bölgede “hedefleri doğrultusunda” kalıcı olacağına eminim.

Rusya Ne Cevap Verecek

Siz değerli okurlarıma herkesin bildiği bir sır vereceğim: Rusya zaten cevap vermeye çalışıyor. Evet, tahmin edilenin aksine, Rusya topraklarındaki Kursk bölgesinde Rus ordusu var. Aktif olarak Ukrayna ordusuyla çatışan Ruslar, ellerinden geleni yapıyor. Bölgeye operasyon düzenleyen Ukrayna’nın, hiçbir direnişle karşılaşmama gibi bir ihtimali yok. Evet, belki operasyonun ilk günleri böyle oldu, ancak ikinci günden itibaren Rus ordusu, var gücüyle bölgedeki düşman unsurlarını püskürtmenin derdinde. Bu yazıyı yazdığım tarih itibarıyla, Rus ordusu Borki, Martynovka, Snagost ve özellikle Korenevo’da var gücüyle Ukrayna ile çatışma halinde. Bu bilgiler doğrultusunda, “Rusya ne cevap verecek?” gibi bir soru sormak oldukça saçma.

Şimdi gelelim bu soruyu soranların istediği cevaba: Rusya, önceden söylediği gibi topraklarına yapılan bir saldırı neticesinde nükleer gücünü kullanacak mı? Bilmem, kullanacak mı? Putin’in söylemi oldukça açıktı, savaşın Rusya topraklarına sıçramasını istemiyordu. Sıçradı. Sonuç? Yeni bir çizgi çekip “Bak Ukrayna, bunu da yaparsan o zaman nükleer güç kullanırım” mı diyecek? Sanırım Putin, sıska ve şişman komünist arkadaşına özeniyor bu söylemlerle.

Gerçekçi olalım arkadaşlar: Savaşın bu evresinde nükleer veya taktik nükleer kullanma olasılığı yok denecek kadar az. Eğer böyle bir durum olursa, işler tüm dünya için geri dönülmez bir yola girer. Putin bunun farkında, ancak sahip olduğu nükleer gücü, rakibini korkutmak için söylemlerine dahil etmekten çekinmiyor. Tabii ki, bu dünyada yaşayan bir canlı olarak böyle bir senaryonun olmasını asla istemem.

Son olarak söylemek istediklerim; altı gündür süren bu operasyon, çok açık ve net bir şekilde Ukrayna’nın hanesine büyük bir artı olarak yazılacak. İlk gününden beri operasyonla ilgili elimden gelen tüm bilgileri X üzerinden sizlerle paylaşma gayreti içerisindeyim. İmkan buldukça ve operasyonun önemli noktalarında buradan analizlerimi ve şahsi düşüncelerimi paylaşmayı hedefliyorum. Bu yoğun geçen günler, uzun bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Eğer bana destek olmak isterseniz, aşağıda bulunan “Destek Ol” butonuna tıklayarak bir Türk Kahvesi ısmarlayabilirsiniz!